University of Kent’te Yüksek Lisans Yapmak

Merhaba Ezgi, bize biraz kendinden bahseder misin?

Merhaba ben Ezgi Teoman. 24 yaşındayım. İstanbul Bilgi Üniversitesi “Genetik ve Biyomühendislik” bölümü mezunuyum. Şu anda da University of Kent’de “Biomedicine” yüksek lisansı yapıyorum.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Genetics and Bioengineering Lisans eğitimini başarıyla tamamlamış bir öğrenci olarak, İngiltere’de Yüksek Lisans yapma kararını nasıl aldın?

Yüksek lisans yapmak benim için önemli bir karardı dolayısıyla önceliğim, benim alanımda önde gelen ülkelere odaklanmaktı. E bu da seçeneklerimi Amerika, İngiltere ve Almanya’ya daralttı. Fiyat-performans, Almanca dil bariyeri, iş imkanları, yaşam kalitesi gibi birçok kriteri etraflıca değerlendirdikten sonra İngiltere açık ara öndeydi, ki yalan yok İngiltere’yi istiyordum zaten. Sonuçta İngiltere eğitim kalitesinde başı çeken, lider firmaların merkezi olan, çeşitli ve fazla iş imkanı sunan; bunların ötesinde muazzam doğal ve tarihi güzellikler barındıran, yarı mükemmel bir ülke. Hele benim gibi kural ve düzen sevenler için daha da ideal. O sebeple tamamen İngiltere’ye odaklandım.
*True Story: Hangi bölüm, hangi ülke, hangi üniversite gibi sorularla boğuştuğum ve çok stres olduğum bir dönemdi. Sonuçta bu önemli ve zor bir karar. Özellikle eğitimden sonraki sürecimi oldukça etkileyecek bir karar olduğu için bütün sorularıma doğru cevap bulmam gerekiyordu. En başında çok heyecanla aldığım yüksek lisans yapma kararı artık kabusa dönüşmüştü. Hevesten çok stres sebebi olmaya başlamıştı. O sırada birbirinden inanılmaz alakasız insanlar vasıtasıyla Olcay Bey’le tanıştım. Beni en sakin, en doğru ve en destekleyici şekilde yönlendirdi. Ve ben tekrar bu süreçten keyif almaya başladım. Zaten İngiltere’ye karar verdikten sonraki süreç hep çok güzel heyecanlar ve sonrasında kutlamalarla geçti. Ama kıssadan hisse İngiltere şansım Olcay Bey sayesinde oldu. Ama çok övgü olur falan diye istemezsiniz diye diğer klişe hikayeyi de yazdım 😊

Daha önce Birleşik Krallık’ta dil eğitimi almışsın, bu durum Yüksek Lisans için Birleşik Krallığı seçmenin etkilerinden biri midir?

Kesinlikle öyle. O zaman Londra’ya gelmiştim ve büyülendiğimi hatırlıyorum. Hızlı bir hayat, canlı bi yaşam tarzına sahip, uyumayan bir şehirdi. Daha güzeli, doğayı ve tarihi de çok güzel entegre ediyordu bu karmaşanın içine. Eğitim kalitesini de gördükten sonra zaten İngiltere her zaman bende ayrı bir yere sahipti.

İngiltere’de yaşamak senin için nasıl?

Bizden gerçekten farklı bir kültüre sahipler. Yemekleri, sosyalleşme tarzları, alışkanlıkları gibi birçok şeyin farklı olacağını kabul ederek başlamak önemliydi. Zaten kültüre adapte olma eşiğini atladıktan sonrası keyif alma evresi. Özellikle Canterbury şehrinde olmanın avantajını çok görüyorum. Hem Londra gibi bir mega şehre elli dakika tren mesafesindeyim, hem de deniz kenarına yirmi dakika otobüs mesafesinde. Bir de bu şehir, üç beş kattan fazla olmayan tuğladan bahçeli evleriyle gerçekten masallardan fırlamış gibi.

University of Kent’te Biomedicine (BiyoTıp) eğitimi süreci nasıl geçiyor, derslerden bahseder misin?

Öncelikle hocalar gerçekten çok kaliteli. Aktif olarak dünyaca tanınmış araştırmalarda görev alan, hayatlarında birçok başarı elde etmiş çok değerli eğitmenler ve profesörlerden ders görmek bence büyük bir şans. Bununla birlikte zorunlu derslerin yanı sıra çok çeşitli seçmeli dersler var ve bu da alanımda perspektifimi genişletmemi sağlayan unsurlardan. Çünkü böylece başka bölümlerin derslerini de alabilme şansım oldu. Örneğin mühendislik tarafımdan çok uzaklaşmamak için “biotechnology and biengineering” programının bir dersini aldım, veya IVF konseptini daha iyi anlayabilmek için “reproductive medicine” bölümünün bir dersini aldım.
Aynı zamanda bölümümden dolayı benim için laboratuvarlar, malzemelere erişim ve halihazırda sürdürülen araştırmalar çok önemli. Burada inanılmaz modern, geniş kapasiteli, verimli pratik yapmanın mümkün olduğu laboratuvarlar mevcut ve sürekli yeni şeyler öğrenmeye iten bir ortam var. Buradaki eğitim sistemi, öğrencilerin her şeyi ezberleyerek puan yarışına girmesini hedeflemekten çok gerçek öğrenmeyi ve notun bir yarıştan çok bir geri dönüt olduğunu destekliyor. Dolayısıyla hem sizi zorluyor ve siz de sınırlarınızı zorlayarak gerçek kapasitenizi ortaya çıkarıyorsunuz; hem de başkalarından çok kendinizle yarışta olmayı empoze ettiği için ödevlerden gerçekten keyif almaya başlıyorsunuz.

İngiltere’de Yüksek Lisans Eğitimi almak isteyen öğrencilere önerilerin nedir, neleri akıllarında bulundurmalılar?

Öğrenci olmaktan keyif alacakları bir yer. Hem aldığım eğitim kalitesi hem de hocalarımdan ve okuldan gördüğüm destek başka bir yerle kıyas kabul etmez. Bununla beraber dersler, ödevler, sınavlar gayet zor. Böyle söyleyince kötü duyuluyor ama aslında sizi en iyi performansınızı göstermek için motive ediyor. Sınırlarınızı zorladıkça da, hep daha iyiye gidiyorsunuz.

University of Kent’te Yüksek Lisans eğitimine yönelmenin temel nedenleri nelerdir?

Eğitimde ve özellikle benim alanımda kendini kanıtlamış bir üniversite aradığım kadar, sosyal yaşantımla dengeleyebileceğim, büyük şehirler kadar pahalı yaşamı olmayan ama iş imkanlarına yakın olan bir yer olmasını istiyordum. Bütün soruların cevabı University of Kent olunca düşünmeye pek gerek kalmadı. Ama lisanstayken tezim sırasında okuduğum çok kaynakta hem üniversitenin ismini görmüştüm hem de özel olarak baktığım bazı araştırmacıların bu üniversitede öğretmen olduklarını öğrenmiştim. Hatta şu an tezimi yürüttüğüm Profesör Dan Mulvihill patentini aldıkları son projeleriyle çok ses getirdiler, ve projenin devamında yer alıyor olmak benim için büyük gurur.

Myeducoach Yurtdışı Eğitim Danışmanlığını nasıl buldun?

Master yapma kararı yeterince büyük bir kararken bir de doğru ülke doğru üniversite doğru bölüme karar vermek, üstüne de oldukça meşakkatli bir başvuru sürecinden geçmek gerekiyor. Haliyle insan kayboluyor bu kadar seçeneğin ve kararsızlığın içinde. Aslında zevk alınması gereken bu süreç de eziyete dönüşüyor. Bunlar da yetmezmiş gibi yanlış, eksik yönlendiren ya da sadece para odaklı sözde danışmanlık firmalarıyla yeterince vakit kaybedince insan iyice olumsuz oluyor. Tam da bu sırada, tamamen tesadüf bir şekilde Olcay Bey’in ismini bir arkadaşımdan duyduktan sonra sadece fikir almak için aramıştım kendisini. Sonra bir baktım Canterbury’e ziyarete gelmiş de Myeducoach tanıtım filmi çekiyoruz. Yani o kadar hızlı o kadar keyifli geçti zaman. Tam bir saatlik bir telefon görüşmesinden sonra kararlar alınmış, neredeyse iki-üç hafta içinde başvurularımı tamamlamıştık. Kabulleri beklerken bile stres değil güzel bir heyecana sahiptim. Zaten en çok istediğim üniversiten bir hafta geçmeden kabul gelince, sonrası vize işlemleri, yurt işleri, uçak biletleri gibi insanı bazen deli eden ama daha çok heyecanlandıran süreçlerler geçti. Özellikle vize süreci genellikle zor ve uzundur. Ama hem İzmir’de konsolosluk olması, hem de 3 hafta kadar kısa ve belirli bir sürede vizenin çıkması benim için büyük avantajdı. Üniversite başvuru ve sonrasında vize işlemlerinin böyle hızlı ve kolay olması, hem diğer işlerimi halledebilmem hem de kalan vaktimin tadını çıkarabilmem için bana zaman sağladı. Yani doğru üniversiteyi seçmemde bana yol gösteren, bütün süreçte yanımda olan, bu stresli yoldan keyif almamı sağlayan ve mükemmel filtre kahve yapan bu ekibi ben tavsiye etmeyim de ne yapayım. Kıyaslayabileceğim bir eşdeğerleri olmadığı için sadece bu kadarını diyebilirim 😅

Canterbury’de öğrenci olmanın 5 artısını bize söyler misin?

 – Küçük bir şehir olduğu için hem güvenilir hem de uyum sağlaması daha kolay
 – Öğrenci nüfusu çok fazla
 – Büyük şehirlere göre daha ucuz
 – Londra’ya yakın
 – Doğası çok güzel

Ezgi Teoman,

University of Kent,

MSc Biomedicine 2022,